Embriyogenez sırasında mezenkim hücrelerinin dermis veya subkutan dokuya doğru, kıvrık bir şekilde uzamasıyla meydana gelen folikülden 'tüy (veya kıl)' adı verilen cansız uzantılar gelişir.Vücutta farklı derinliklerde (örneğin kaşta 2-2.5 mm, kolda 3 mm, koltukaltında 3-3.5 mm, kasıkta 3-4 mm, bacakta 2-3 mm) bulunan folikül, alt, orta ve üst olarak adlandırılan 3 ana bölümden oluşur:Folikülün en aktif kısmı olan alt bölüm, kılın oluşmaya başladığı yerdir ve 'dermal papilla', 'matriks', 'iç ve dış kök kılıfları'ndan oluşur.
Saç dökülmesi hemen hemen tüm insanların hayatlarının belirli bir döneminde karşılaştıkları çok sık rastlanan bir problemdir. Erkeklerde daha sık olarak görülen saç dökülmesi, genellikle 25 yaşlarında başlar ve hayatları boyunca tüm erkeklerin %70'e yakınını etkiler.Bireysel olarak değişik hızlarda seyreden saç dökülmesi, alın saç çizgisinin geriye doğru çekilmesi, ön ve tepe bölgesindeki saçların incelmesi ve seyrelmesi ile başlar, zamanla tüm tepe bölgesinin açılmasına kadar ilerleyebilir.Dış görüntünün çok önemli bir bölümünü oluşturan saçlardaki bu kayıplar, fiziksel olduğu kadar ciddi psikolojik sorunların da belirmesine neden olur.
İncelen saç (Thining Hair), insanlarda yaş ilerledikçe görülür ve genel saç dökülmesiyle birlikte saçların uzunca bir süre boyunca incelmesiyle seyreder; bu incelmeye saç dökülmesi eşlik edebilir veya etmeyebilir. Kadınlarda genellikle frontal saç çizgisi korunur ve erkeklere oranla minyatürizasyon durumu şiddetli değildir. Bu gözlemler genellikle kadın tipi saç dökülmesinde androjenlerin ana unsur olduğunu destekler.Canlı dokular sürekli beslenmesi gereken ve kalitesini korumak için birçok madde ve vitaminlere ihtiyaç duyan hücrelerden oluşur veya hücreler tarafından yapılır. Saç kökü de canlı bir doku olduğu için beslenmesi gerekmektedir.
Hassasiyet, saçlı deri de dahil olmak üzere deri üzerinde yanma, batma, kızarıklık, kaşıntı ve gerginlik belirtilerini gösteren bir durumdur. Dış faktörlere bağlı olarak, kuru ve yıpranmış bir cilt, çevresel etkiler (soğuk hava, çevresel kirlilik), deriye uygulanan preparatlar bu durumu tetikler. Hassas/Duyarlı deri, alerjik reaksiyonlar ve enflamasyona bağlı olduğu düşünülmektedir. Hassasiyet deri probleminin bir parçasıdır.Bariyer fonksiyonunun bozulduğu durumlarda daha çok görülmüştür. Transepidermal Su Kaybı (TEWL) ‘un artışına bağlı olarak derinin bozulan bariyer fonksiyonu sonucu normalde problem yaratmayan alerjen ve iritan maddelerin daha yüksek oranda penetrasyonu sonucu hassasiyete yol açtığı düşünülmektedir.
Kepek saç derisinin (stratum korneum) bütünlüğünün bozularak, ölü hücrelerin saçlı deriden dökülmesidir. Dünya popülasyonunun yaklaşık yarısı hayatlarının bir döneminde kepek problemi yaşamaktadır. Erkeklerde kadınlara oranla yaklaşık 2 kat daha fazla gözlemlenmektedir.İnsanların çoğunda görülen Malassezia adı verilen mantar türünün sebum bezindeki yağlarla beslenerek kafa derisinde oluşturduğu tahriş nedeniyle ölü hücrelerin gözle görülür şekilde saçlı deriden atılmış şeklidir. Normalde insan derisi kendini yenilediğinden deri yüzeyinde bulunan ölü hücreler altta oluşan yeni hücreler tarafından atılır.